Leman Sam’ın Katlettiği Şarkının Hikâyesi ‘’Ala Gözlüm’’

Mesela Nigar Hanım, “ala gözlüm senden ayrı geceler, bir il kimi uzun olur” yani “bir yıl gibi uzun olur” derken, Leman Sam “bilir ki mi” demeyi seçerek manayı mana olmaktan çıkarmış ve katletmiştir.

NEŞE KUTLUTAŞ

1913 yılında Gence’de doğar Nigar Refibeyli. Soyu, Rus imparatorluğuna başkaldırmış Gence Hükümdarı Cavat Han’a kadar dayanır. Büyükbabası Elekber Refibeyli, Azerbaycan’da Ermeni tecavüzlerine karşı savaş veren Difai Teşkilatı’nın kurucularındandır.

1917 ihtilalinden sonra Refibeyli ailesi yıldırma ve takip politikasına uğrar. 1920’de ise Nigar Hanımın babası Hudat Bey, komünistler tarafından Gence İsyanının tertipçileri arasında olduğu iddiasıyla öldürülür. Genç yaşlarında ilk şiirleri basılan Nigar Refibeyli’nin, Nevai, Puşkin, Çehov ve Lermantov’dan yaptığı çeviriler büyük bir ilgiyle okunur. Büyük bir zarafetle kaleme aldığı şiirleriyle birlikte “aşk lirizminin müellifi” olarak tanınması boşuna değildir. Birçok şiirine beste yapılır. Emin Sabitoğlu tarafından bestelenen “Dağları Duman Alanda” şiiri Türkiye’de sayısız konser veren Azerbaycanlı muganni Zeynep Hanım Hanlarova’nın o güzel sesiyle yeniden hayat bulur.

Şiirleri, Türkçe, Rusça ve bazı batı dillerine çevrilir. 1937 yılında Azerbaycan’ın meşhur şairi Resul Rıza ile evlenir. Resul Rıza ve Nigar Refibeyli’nin dillere destan aşkları, ağır mücadelelerle geçen hayatları boyunca devam eder.

“ALA GÖZLÜM”

Resul Rıza 1981 yılında, eşi Nigar Hanımın kurtuluşu olmayan hastalığından habersiz vefat eder. Nigar Hanımdansa eşinin vefatı saklanır. “Esen yeller, esen yeller sevdiğimden mene heber” diye inleyen Nigar Hanım eşiyle ancak yüz gün sonra toprak da buluşacaktır.

Nigar Hanım, ölüm kendisinden saklanan eşi için bir şiir yazar, şiirin adı “Ala gözlüm”dür ve şiirde dile getirilen bu müthiş aşk, bu müthiş hasret, Emin Sabitoğlu tarafından bestelenerek dinleyenlerin gönüllerinde taht kurar. Bu şarkının Leman Sam’dan dinlenilmesi Azeri Türkçesini bilen biri için tam bir işkencedir. Ne yazık ki Türkiye’de bu hanımla meşhur olan şarkının sözlerinin arkasındaki büyük aşk da yine bu hanımın yorumuyla katledilmiştir.  Leman Sam Azeri Türkçesine hâkim olmadığı gibi, zahmet edip çok kolaylıkla bulacağı şiirin orijinalini de okumamış, anlamadığı yerleri ise tümüyle uydurmayı seçmiştir.

Mesela Nigar Hanım, “ala gözlüm senden ayrı geceler, bir il kimi uzun olur” yani “bir yıl gibi uzun olur” derken, Leman Sam “bilir ki mi” demeyi seçerek manayı mana olmaktan çıkarmış ve onu katletmiştir.

Ya da “Nergizlerin gözü yaşla dolanda, benövşeler bahıp gemgin olanda” yerine “menehşeler bahıp gemgi olanda” demeyi seçmiştir ki Azericede “menehşe” ve “gemgi” kelimeleri yoktur! Ve bu da manayı katletmenin bir başka biçimidir. Çünkü orada bahsedilen şey benövşelerin bile Resul Rıza olmadan “gemgin” yani Azerice karşılığı ile mahzun olduğudur.

Nigar Hanım: “Tez gelesen belke  elac veresen / Sümbülleri saçın yığıp öresen /Çiçekleri gelip özün deresen”

Derken Leman Sam, “gelip özüm deresen” der ki, bu da hem Nigar Hanıma hem de o güzelim Azeri Türkçesine hakarettir. Çünkü Nigar Hanım şiirinde, öldüğü kendisine bildirilmeyen ve sabah akşam yolunu gözlediği kocasına “özün” yani kendin diye seslenirken, Leman Sam “çiçekleri gelip özüm deresen” diyerek Türkçede de hiçbir manası olmayan çiçekleri gelip kendim deresem” gibi bir saçmalığa imza atmış ve Azeri Türkçesini “ay balam ve yahşi” den -ki onun aslı da “yahşı”dır- ibaret sanan ve bunu bir komedi unsuru olarak kullanan güruhun içinde baş sıraya oturmuştur.

En güzel yorumlarından biri de Akif İslamzade’ye aittir şarkının.Şimdi şiirin gerçek sözlerini okumanın zamanı

Devamı Cins Dergi Nisan sayısında..